31 Ocak 2014 Cuma

Meraklı mısınız ? ... Öyleyse ÖzgürCE Dalın !

Meraklı mısınız ? ... Öyleyse Dalın !



Şimdi nereden başlayayım nereden anlatayım bir anda bilemedim.. çünkü dalış için arkadaslarımın “Özgür artık dal” dedikleri zaman 2009 yılına, benim gerçekten dalışa başladığım zaman var o da 2012 yılına denk geliyor.. :)


İnsanın hayatında bir dönem anlam veremediği bir sürü şey olurken, maalesef bir başka konuya dikkatini vermesi çok kolay olmuyor. Sanırım bu durumu herkes bir kez bile olsa deneyimlemiştir. İşte bu dönemlerden birinde ardaşlarım “Özgür artık dal” demesi ile ben de uyandım. Uyandım ama o sıcacık yataktan yorganı üstümden atıp ayaklanmak 2 senemi aldı ... almayaydı iyidi !
Şimdi de üzerimden o yorganı neden bu kadar geç attım diye abuk sabuk kendimi suçluyorum. Hatta bu yazıyı yazarken bir yandan da kafamı sallıyorum kızgın kızgın.


Neyse.. vardır ya her şeyde bir hayır, işte bu da öyle bir hikaye. 2011 yılının Haziran ayında tatil dönemimi planlamış her şey yolunda diye yüzüm gülmekteyken gidişat illa başka bir yol alacak ya !?.. işte tam da o anda ikinci haftaya denk gelen programda bir aksama ile plan iptal oldu.!.!.  iptal olmasına mı üzüleyim yoksa tatil haftasının boş kalmasına mı diye bir arkadaş ile dertleşirken, demez mi bana “sen dalış istemiyor muydun uzun zamandır. Eeee GİT işte kursuna” diye.  = )))) yüzümdeki sırıtma dünya üzerindeki aynalara sığabilecek boyutta değildi...

Araştırmalara başlamam ile Ankara’da çok iyi dalış eğitimi veren yerler olduğunu keşfetmem uzun sürmedi. Zaten Ankaranın suya ne kadar meraklı olduğunu 2007 de yelken kursları için yaptığım araştırmada öğrenmiştim. Dalışın ne kadar hassas ve önemli güvenlik ayrıntılarını diğer dalıcı arkadaşlarımdan duyduğum için, iyi bir dalış kursu değil en iyisini bulmak gerekir diye düşündüm. Nitekim buldum da. En iyi şekilde 1 ve 2 yıldız dalıcı olmamı sağladılar. Şimdilerde yeni tanıştığım ve çok sevdiğim İstanbul'dan bir ekip ile dalmaya devam ediyor olsam  da nerede kimler ile dalarsam dalayım eğitimimi aldığım yer her zaman referansım oldu. 


Ben hiç bir zaman teoriğe dayanan eğitimlerden hoşlanmadım. Pratik yanım her zaman ağır bastı. Böyle insanlar, yani benim gibiler için, teorik eğitimler maaaaaesef işkenceye dönüşür. Neden mi ? çünkü bir an önce işin içine girmek isteriz biz. Sabırsızlık vardır bizde. Sıcak temas severiz. Yaşayarak, elimiz yanarak öğreniriz. Buna rağmen, kursa başladıktan sonra her ders sonrası bir sonraki dersi daha iyi dinlemem gerektiğini anladım.


Dalış, dünyanın su altı güzelliklerini görmenize olanak sağlarken, maalesef bu imkanı size bir takım ekipmana bağlı kılarak sağlıyor. Bu sebeple önden alınması gereken teorik eğitimin can kulağı ile dinlenilmesi ve birebir uygulanması gerektiğini dalınca daha net anlıyorsunuz. Sınırlı bir hava ve dolayısıyla süre ile, uyumlu yaratılmadığınız ve size tamamen yabancı bir ortamda, her şey sizin aleyhinize işliyor. Dalıcı olmak zaten zor iş, bir de bunun eğitimini verip isteklileri dalıcı yapabilmek ayrıca zor. Dalış eğitmenlerini buradan saygı ve taktir ile selamlıyorum.

“Ortam, insana bu kadar ters ise o zaman niye riske atıp dalalım ki ? dediğinizi duyar gibiyim” =) buna verilecek teknik bir sürü cevap var tabi ama yaşamadan tecrübe etmeden benim size bir cevabım olamaz. Olmaz da.. çok uzun süre önce insalara bir konuda ısrar etmeyi bıraktım. Bir kere söylüyorum ve bekliyorum, meraklısının gözleri büyüyorsa “aramıza hoşgeldin” tamtamları zaten duyuluyor =)


Buradan size de nooooluuur,  illllaaaaa ki gelin, dalın, oraaaasııı inanılmazzzz bir dünyaaaa... diye ısrar etmeyeceğim ! :) İnanılmaz bir dünya olduğu gerçek olsa da bu yazıyı sadece size ne yaptığımdan bahsetmek ve kendi gözlerinizin büyüyüp büyümediğinize bakmanızı sağlamak için yazıyorum.

İki senedir tüplü dalıyorum. Çok farklı yerlerde dalmadım. Çok sayıda dalışım da yok. 2 yıldız dalıcı seviyesinde tecrübelerim her geçen gün artıyor. Her dalışımda yeni balıklar ile tanışıyorum, eski tanıdıklarımı ziyaret ediyorum. Her dalışım ilki kadar heyecan dolu oluyor ve salak salak, deli deli bal kavanozu içinde yüzebilen bir arının mutluluğunu yaşıyorum. Sessiz, uçsuz bucaksız bir uzay boşluğunda ne kadar huzurlu olunabileceğini görüyorum. Yaramaz bir çocuk olduğun zamanları hatırlayıp ordan oraya süzülüp zıpırlık yapasın geliyor. Aklınızın ne kadar hızlı boşalabildiğine hayran kalıyorsunuz.


Dalış, size sadece böyle büyüleyici bir atmosferde farklı bir dünya sunmuyor. Bu eğitimlerden ve dalış tecrübelerinden sonra, su altında navigasyon, ilk yardım, zor koşullarda durup-düşünüp-hareket etmeyi, farkındalık, badi (ikili) olmayı da öğretiyor. Sunduğu bir diğer güzellik ise, özel malzemeler sayesinde su altında gördüğümüz büyüleyici görüntüleri su üzerine taşımamıza olanak sağlayan fotoğraf çekimleridir. Henüz su altında üstadlarımız kadar usta olamadıksa da umarım fotoğraflarımı beğenirsiniz.




Kendinizi geliştirdiğiniz, hayata ve dünya içindeki uzaya bakışınızı değiştiren, hem de büyük mavinin derinliklerinde merak içinde gezinmenizi sağlayan tutku, benim liste başım: DALIŞ’tır.









Wellcome to the club... :) nihahaha !!! 















Yazı ve Fotoğrafların Her Hakkı  Özgür Salcan ve K.H.B.A.G. na aittir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder